Bir Üniversite Var Ederken
İnsan, yaşam parantezi içindeki o bilinmez süreye nice işler sığdırmak için uğraşıyor. Kendi varlığına dair iz bırakmak için kalıcı bir eser yaratmaya, var etmeye çalışıyor. 20. yılına ulaşan Sabancı Üniversitesi’nin kuruluş süreci benim için böyle bir zaman dilimi. Üniversitenin kuruluşu ve bugüne uzanan hikâyesi, bana kendimi tanıma ve geliştirme fırsatı verdi.
Kendimi tanırken eğitimin alfabesini, geçmişle geleceği birbirine eklemleyen bağları öğrendim; önümüzde uzanan yılların bugüne yansıyan fotoğrafını görme fırsatını buldum.
Üniversite "birlikte” var edilen bir kurum. Bu hayâli kurup gereklerini yerine getirmekte tereddüt etmeyen Sabancı Ailesi, bu hayâle ortak olup birlikte gayret gösteren değerli akademik kadrolar ve bize güvenen öğrencilerle birlikte bugüne geldik. Ben Sabancı Üniversitesi’ni yılların süzgecinden bugüne kalanlar, bende iz bırakanlar üzerinden anlattım.
Sanırım bu anlatı, Türkiye’de oldukça yeni sayılabilecek vakıf üniversiteleri açısından da bir ilk olacak. Bürokrasiden akademiye bir vakıf üniversitesinin hangi adımlarla var olduğunu aktarırken, tarihe yol gösterici bir not düşmüşümdür umarım.