Kasvetli bir şehirde yaşayan Liam adında bir erkek çocuk vardır. Mahallesinde keşif gezilerine çıkmaya bayılan Liam bir gün olmadık bir yerde küçücük bir yeşillik görür. Bu yeşilliği oluşturan bitkilere bakmaya karar verir. Bitkiler gösterilen bu ilgiyi karşılıksız bırakmaz. Liam’ın dokunuşuyla şehir bambaşka bir havaya bürünür.
Peter Brown, yazıp resimlediği kitabı Meraklı Bahçe’nin sonunda kaleme aldığı yazarın notu bölümünde kitabın çıkış hikâyesini şöyle anlatıyor: "Doğanın beton, tuğla ve çelikten oluşan bir şehirde serpilmesi, çoğu kez imkânsız gelir insana. Oysa ben daha çok seyahat edip çevremdeki dünyaya daha yakından baktıkça doğanın hep hevesle unuttuğumuz yerleri keşfe çıktığının farkına vardım. Çiçekleri ve tarlaları ve hatta küçük ormanları her şehirde yabanda büyürken bulabilirsiniz. Arayın, yeter. Manhattan’ın batı yakasında yükseltilmiş bir demiryolu vardır, adı da Highline’dır. Trenleri onlarca yıl boyunca şehir sokaklarının çok yukarısından gümbürdeyerek geçti ama 1980’de kapatıldı ve unutuldu. İnsanlarla trenler işe karışmayınca doğa da yeniden süsleme özgürlüğüne kavuştu."