Pilot ile Küçük Prens
Küçük Prens'le yediden yetmişe herkesin gönlünde taht kuran Antoine De Saint-Exupéry ile usta çizer Peter Sís bir araya gelirse ne olur? Ömür boyu iki büyük tutkusunun, uçmanın ve yazmanın, peşinden koşan ve birden çok defa imkânsızı başaran haylaz bir oğlanın çocukluktan yetişkinliğe yaşadıkları, zihinlerde yer edecek muhteşem resimlerle bir kitaba dönüşür... Okuru Fransa kırlarındaki şatolardan, bir uçak pistinin kenarında uçakları seyredip uçma hayalleri kuran bir çocuğun zihnine, düşen bir uçağın kalıntılarıyla SOS yazılan bir çöle, And Dağları'nın üzerinden alçak uçuş yapan bir uçağa, Paris'e, New York'a, Buenos Aires'e, Batı Sahara'da Juby Burnu'nda okyanus ile çölün arasındaki tek kişilik bir kulübeye, dünya savaşlarına götürür...
1900'da Fransa'da, uçağın icat edilmekte olduğu bir dönemde doğan Saint-Exupéry, çocukken hep uçmayı hayal etti. Sonunda genç yaşta pilot olunca soluk kesen maceraları başladı. Uçakla posta taşıyan ilk pilotlardan biri oldu, pilot arkadaşlarıyla uzak diyarlara yeni uçuş rotaları yarattılar. Antoine uçağıyla dağları, çölleri aştı, rüzgârlarla, fırtınalarla boğuştu, hatta havacılık rekor denemelerine girişti. Birkaç kez uçağı düştü. Yukarıdan yeryüzünü seyrederken dünyadaki ve gökyüzündeki hayat üzerine uzun uzun düşünmeyi severdi, bu düşünceler ona tecrübelerini yazma esini verdi.
Peter Sís'in harikulade Saint-Exupéry biyografisi, dünyanın en sevilen kitaplarından biri olan Küçük Prens'in yazarını göklere yerleştiriyor.
Onlardan birinde ben oturuyorum, ben gülüyorum diye, geceleri gökyüzüne baktığında sana bütün yıldızlar gülüyormuş gibi gelecek. Gülmeyi bilen yıldızların olacak senin.
-Küçük Prens, Antoine de Saint-Exupéry-